10 Ocak 2018 Çarşamba

Atatürk ve Türk Devrimi Metin Aydoğan Bir Kitap Bin İnsan


                  Metin Aydoğan, Ülkeye Adanmış Bir Yaşam 2: 'Atatürk ve Türk Devrimi',
                  İnkılap Yayınevi, İstanbul, 2017, 494 sayfa, ISBN: 978-975-10-3798-5

     Milli mücadele döneminde yapılan savaşları az çok hepimiz biliyoruz. Fakat düşmanın İzmir'den denize dökülmesinden sonra Atatürk'ün sağlam temeller üzerine 'bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti ' kurmak için verdiği mücadeleyi, ikinci kurtuluş savaşını ise bilmiyoruz. 'Efendiler yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz', şu tarihte saltanat kaldırıldı, bu tarihte yeni Türk harfleri kabul edildi. Bize öğretilen bu, her şey kolayca gerçekleşmiş. Peki bu dönemin gerçeği nedir? Herşey bu kadar kolay mı oldu? Atatürk'ün 1922'den ölümüne kadar dünyaya örnek olacak 'Türk Devrimleri'ni gerçekleştirirken verdiği savaşın iyi ve doğru bilinmesi çok önemlidir. Neden önemlidir? Türk halkı olarak var olabilmek ve ilelebet yaşayabilmek için bu sürecin ayrıntılarıyla bilinmesi gerekmektedir.

     Günümüzde karşılaştığımız sorunların ana nedeni bu döneme ait bilgi eksikliğidir. Bu bilgi eksikliği Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'ni yok etmek isteyen küresel çertelerin hazırladığı sistemsel bir planın parçasıdır. Eğitim sistemimizin 1949'da ABD'nin denetimine devredilmesiyle Türk halkı tarihinden uzaklaştırılmış ve 'Türk Devrimleri'nin içi boşaltılmıştır. Lozan'da isteklerini kabul ettiremeyenler içimizdeki seçilmişleri devreye sokarak Lozanın öcünü almakta ve yüz yıllık isteklerine adım adım ilerlemektedirler. Bu çeteler Türk halkının bilgisizliğinden beslenmektedir. Devletin en zirvesini işgal edenlerden 'Lozan bir hezimettir' 'Birileri Lozan'ı Zafer Diye Yutturmaya Çalıştı' tarzı açıklamalar Türkiye'nin idaresinin dış ülkelerce yapıldığının kanıtıdır. İngiltere başkanı Lord Curzon'un, İsmet Paşa'ya Lozan görüşmelerinde dediği şu sözler durumun önemini kavramak adına çok önemlidir. ' Aylardan beri görüşüyoruz, istediklerimizden hiçbirini alamıyoruz. Vermiyorsunuz. Anlayış göstermiyorsunuz. Memnun değiliz sizden. Ama neyi redederseniz cebimize atıyor ve saklıyoruz. Ülkeniz yoksuldur. Yarın gelecek, bizden yardım isteyeceksiniz. O zaman, cebimize koyduklarımızdan her birini, birer birer çıkarıp önünüze koyacağız.' şuan yaşanan durumda budur. Bağımsızlığımız tehlike altındadır.

     Uzun süredir yazılarını severek takip ettiğim araştırmacı yazar Metin Aydoğan'ın 'Atatürk ve Türk Devrimi' isimli kitabını, okuma listemdeki bazı kitapların yerini değiştirerek okumayı başardım.
Kitabı ilk elime aldığımda 'okyanusa balıklama dalacağım' demiştim. Daha ilk sayfasını dahi açmadan bu kitabın bende uyandırdığı izlenim buydu. Kitabı okudum ve yanılmadığımı farketim. Yukarıda özetlemeye çalıştığım konuları ayrıntısıyla bu kitapta okuyabileceksiniz.

     Metin Aydoğan kitabın ön sözünde okuyucuya bu kitabın önemini çok net açıklamış. '1923-1938 yılları arasında temel kitapların tümünü okudum' bu cümle bu kitabı neden okumanız gerektiğinin altını kalın ve koyu bir çizgiyle çiziyor. 1922 – 1938 yıllarının özetle size anlatıyor. Bu bilgi çerçevesinde 'Atatürk ve Türk Devrimi' her zaman kaynak olarak başvurabileceğiniz ender bir kitap.

     'Atatürk ve Türk Devrimi' kitabı beş bölümden oluşmaktadır. 'Kurtuluştan Demokratik Devrime', 'İkinci Meclis Dönemi: 1923-1927', 'Devrimler Sürüyor', 'Ekonomi' ve 'Yeni Bir Çağa' şeklindedir.

     Her bölüm çeşitli başlıklarla (Örneğin, Lozanın önemi, Ankaranın başkent yapılması, İzmir suikastı, harf devrimi vb.) 1923-1938 dönemi tüm yönleriyle ele alınmaktadır. Her devrimin öyle kolayca gerçekleşmediğini ve Atatürk'ün günler, aylar ve yıllar süren araştırmaları sonrasında , halk ve çevresinde ki aydın kişi ve dostları ile yaptığı düzenli görüşmelerde fikir alış verişi yaparak yapacağı devrimi olgunlaştırdığı görülmektedir. Her devrim kendi karşıtını yaratıyordu. Kolay değildi Osmanlı Devletin etkisinde ve din baskısı altında kalanlara 'Türk Devrimleri'ni kabul ettirmek. Bu nedenle cephede beraber mücadele ettiği silah arkadaşlarıyla bu ikinci savaşta karşı karşıya kaldı. Atatürk bu sorunları ve silah arkadaşları ile neden ters düştüğünü Nutuk eserinde detaylıca anlatmaktadır. Fakat bu dönemi bilmeyenler Nutuk'u okuduğunda anlamaları mümkün değildir. Ayadoğan'ın 'Atatürk ve Türk Devrimi' kitabı Nutuk'u anlamanızı kolaylaştıracak bir yardımcı kitap niteliğinde.

     'Atatürk ve Türk Devrimi' ile 1923-1938 dönemini çok iyi kavrayabileceğinizi ve her zaman kaynak olarak başvurabileceğiniz değerli bir kitap. Okurken bu kitabın hazırlanmasında verilen emeğin harcanan zamanın farkına varabileceksiniz. Kitabı değerli kılanda budur. Türk halkına böylesine önemli bir dönemi bu kitapla anlatmayı başaran Metin Aydoğan'nı yürekten kutlamak gerekir. 'Atatürk ve Türk Devrimi' okunup bir kenara atılacak sıradan bir kitap değil bilakis her zaman elinizin altında bulunduracağınız kapsadığı dönem itibari ile bir başyapıt.

     Okuyun okutun. Okudukça bu prangalardan kurtulacağız.

Halil Fehmi Dağ
Kiel 10 Ocak 2018






1 yorum:

  1. Bildiğimizi sandığımız çok şeyi bilmediğimizi anlatan şiir gibi dir destan. Varol Metin Aydoğan hocam.

    YanıtlaSil