Metin Aydoğan,
Ülkeye Adanmış Bir Yaşam 2: 'Atatürk ve Türk Devrimi',
İnkılap
Yayınevi, İstanbul, 2017, 494 sayfa, ISBN: 978-975-10-3798-5
Milli mücadele döneminde yapılan
savaşları az çok hepimiz biliyoruz. Fakat düşmanın İzmir'den
denize dökülmesinden sonra Atatürk'ün sağlam temeller üzerine
'bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti ' kurmak için verdiği
mücadeleyi, ikinci kurtuluş savaşını ise bilmiyoruz. 'Efendiler
yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz', şu tarihte saltanat
kaldırıldı, bu tarihte yeni Türk harfleri kabul edildi. Bize
öğretilen bu, her şey kolayca gerçekleşmiş. Peki bu dönemin
gerçeği nedir? Herşey bu kadar kolay mı oldu? Atatürk'ün
1922'den ölümüne kadar dünyaya örnek olacak 'Türk
Devrimleri'ni gerçekleştirirken verdiği savaşın iyi ve doğru
bilinmesi çok önemlidir. Neden önemlidir? Türk halkı olarak var
olabilmek ve ilelebet yaşayabilmek için bu sürecin ayrıntılarıyla
bilinmesi gerekmektedir.
Günümüzde karşılaştığımız
sorunların ana nedeni bu döneme ait bilgi eksikliğidir. Bu bilgi
eksikliği Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'ni yok etmek
isteyen küresel çertelerin hazırladığı sistemsel bir planın
parçasıdır. Eğitim sistemimizin 1949'da ABD'nin denetimine
devredilmesiyle Türk halkı tarihinden uzaklaştırılmış ve
'Türk Devrimleri'nin içi boşaltılmıştır. Lozan'da
isteklerini kabul ettiremeyenler içimizdeki seçilmişleri devreye
sokarak Lozanın öcünü almakta ve yüz yıllık isteklerine adım
adım ilerlemektedirler. Bu çeteler Türk halkının
bilgisizliğinden beslenmektedir. Devletin en zirvesini işgal
edenlerden 'Lozan bir hezimettir' 'Birileri Lozan'ı Zafer Diye Yutturmaya Çalıştı' tarzı açıklamalar Türkiye'nin idaresinin dış ülkelerce
yapıldığının kanıtıdır. İngiltere başkanı Lord Curzon'un,
İsmet Paşa'ya Lozan görüşmelerinde dediği şu sözler durumun
önemini kavramak adına çok önemlidir. ' Aylardan beri
görüşüyoruz, istediklerimizden hiçbirini alamıyoruz.
Vermiyorsunuz. Anlayış göstermiyorsunuz. Memnun değiliz sizden.
Ama neyi redederseniz cebimize atıyor ve saklıyoruz. Ülkeniz
yoksuldur. Yarın gelecek, bizden yardım isteyeceksiniz. O zaman,
cebimize koyduklarımızdan her birini, birer birer çıkarıp
önünüze koyacağız.' şuan
yaşanan durumda budur. Bağımsızlığımız tehlike altındadır.
Uzun süredir yazılarını
severek takip ettiğim araştırmacı yazar Metin Aydoğan'ın
'Atatürk ve Türk Devrimi' isimli
kitabını, okuma listemdeki bazı kitapların yerini değiştirerek
okumayı başardım.
Kitabı ilk elime
aldığımda 'okyanusa balıklama dalacağım' demiştim. Daha ilk
sayfasını dahi açmadan bu kitabın bende uyandırdığı izlenim
buydu. Kitabı okudum ve yanılmadığımı farketim. Yukarıda
özetlemeye çalıştığım konuları ayrıntısıyla bu kitapta
okuyabileceksiniz.
Metin
Aydoğan kitabın ön sözünde okuyucuya bu kitabın önemini çok
net açıklamış. '1923-1938 yılları arasında temel
kitapların tümünü okudum' bu
cümle bu kitabı neden okumanız gerektiğinin altını kalın ve
koyu bir çizgiyle çiziyor. 1922
– 1938 yıllarının özetle size anlatıyor. Bu
bilgi çerçevesinde 'Atatürk ve Türk Devrimi' her
zaman kaynak olarak başvurabileceğiniz ender bir kitap.
'Atatürk ve Türk Devrimi'
kitabı beş bölümden oluşmaktadır. 'Kurtuluştan
Demokratik Devrime', 'İkinci Meclis Dönemi: 1923-1927', 'Devrimler
Sürüyor', 'Ekonomi' ve 'Yeni Bir Çağa' şeklindedir.
Her
bölüm çeşitli başlıklarla (Örneğin, Lozanın önemi,
Ankaranın başkent yapılması, İzmir suikastı, harf devrimi vb.)
1923-1938 dönemi tüm yönleriyle ele alınmaktadır. Her devrimin
öyle kolayca gerçekleşmediğini ve Atatürk'ün günler, aylar ve
yıllar süren araştırmaları sonrasında , halk ve çevresinde ki
aydın kişi ve dostları ile yaptığı düzenli görüşmelerde
fikir alış verişi yaparak yapacağı devrimi olgunlaştırdığı
görülmektedir. Her devrim kendi karşıtını yaratıyordu. Kolay
değildi Osmanlı Devletin etkisinde ve din baskısı altında
kalanlara 'Türk Devrimleri'ni
kabul ettirmek. Bu nedenle cephede beraber mücadele ettiği silah
arkadaşlarıyla bu ikinci savaşta karşı karşıya kaldı.
Atatürk bu sorunları ve silah arkadaşları ile neden ters
düştüğünü Nutuk eserinde detaylıca anlatmaktadır. Fakat bu
dönemi bilmeyenler Nutuk'u okuduğunda anlamaları mümkün
değildir. Ayadoğan'ın 'Atatürk ve Türk Devrimi'
kitabı Nutuk'u anlamanızı kolaylaştıracak bir yardımcı kitap
niteliğinde.
'Atatürk ve Türk Devrimi' ile
1923-1938 dönemini çok iyi
kavrayabileceğinizi ve her zaman kaynak olarak başvurabileceğiniz
değerli bir kitap. Okurken bu kitabın hazırlanmasında verilen
emeğin harcanan zamanın farkına varabileceksiniz. Kitabı değerli
kılanda budur. Türk halkına böylesine önemli bir dönemi bu
kitapla anlatmayı başaran Metin Aydoğan'nı yürekten kutlamak
gerekir. 'Atatürk ve Türk Devrimi'
okunup bir kenara atılacak sıradan bir kitap değil bilakis her
zaman elinizin altında bulunduracağınız kapsadığı dönem
itibari ile bir başyapıt.
Okuyun
okutun. Okudukça bu prangalardan kurtulacağız.
Halil
Fehmi Dağ
Kiel
10 Ocak 2018
Bildiğimizi sandığımız çok şeyi bilmediğimizi anlatan şiir gibi dir destan. Varol Metin Aydoğan hocam.
YanıtlaSil