Bornova ve Balkanlardan Göç, Prof.
Dr. Kemal Arı, Bir Kitap Bin İnsan
Batı, ülkemize dayattığı
reformlarla, çözüm önerileriyle Sevr'i aratmayan istekleriyle
Türkiye'nin bağımsızlığını tehlikeye atmaktadır. İç
meselelerimize karışmaktan kendini alıkoyamayan Batı, bugün
nasıl başımıza çözümü zor işler açıyorsa, bunun
örneklerini, trajedilerini geçmişte de görmek mümkün. Kitap,30
Ocak 1923'de Lozan anlaşmasında aslen Norveçli olan Dr. Nansen'in
(Nansen Viyana mason locasına bağlıdır.) İngiliz hükümeti için
hazırladığı Yunanistan'daki müslümanlar ile Anadolu'da yaşayan
Ortodoksları kapsayan yani dinin esas alındığı ve sözde
dahiyane fikri Mübadelenin (zoraki göç) İzmirin güzel ilçesi
Bornova'daki olumlu olumsuz etkilerini ele alıyor.
Düşünün doğup büyüdüğünüz,
yaşamınızı idame ettirdiğiniz topraklardan bir gün sizlerle hiç
ilgisi olmayan bazı kravatlı adamlar sizi zoraki bir göçe tabi
tutuyor. Alınan bu karar yaklaşık 2 milyon insanın iki ülke
arasında göç etmesine neden oluyor. Yaşanan sıkıntılar,
acılar, ayrılıklar, var olmakla yok olmamak arasında ki yaşam
mücadelesi, kaybolan insanlar, birbirini kaybeden, parçalanan
aileler ve gidilecek ülkede sizi bekleyecek olan büyük
belirsizlik. Mübadele, hayatınızı kör bir baltayla aniden
kesmek ve yeni bir coğrafyada ayakta tutunabilme savaşıdır.
Arı, 15 Mayıs 1919 günü İzmir'in
Yunanlılarca işgal edildikten sonra bölgede yaşayan Türklere ve
müslümanlara şiddet uygulanarak, bilinçli bir şekilde
Müslümanların bulundukları yerlerden göçe zorlandığını
anlatıyor. Bunun nedeni Ege bölgesinde Rum-Ortodoks nüfusun
Türkler'e göre çoğunlukta olduğunu kanıtlamak ve meşhur
Wilson ilkerei uyarınca, bölge insanının kendi kaderini belirleme
hakkının elde edebileceği ve bir İyonya devleti kurulabileceği
hesaplandığını belirtiyor. Günümüzde Ortadoğu'da yapılan göç
dalgasına da bu gözle bakmamız gerekmiyor mu sizce?
Arı, bu kitabıyla Zoraki göç
mübadele kapsamında Bornova gelen ve yerleşen mülümanların
şehirde iskan edilme aşamaları, şehre alışmaları, kültürlerin
kaynaşması, şehre uyum sorunu gibi temel konular üzerine gerçek
yaşamdan tanık ve belgelerle okuyucuya aktarmaya çabasında. Bu
uyum sürecinin kolay olmadığını, Rumlar dan kalan taşınmazların,
taksiminde kurulan komisyonların bu konuda sağlıklı çalışmalar
yapamadığını ve bu durumun art niyetli kişillerce suistimal
edildiğini öğreniyoruz.
Mübadele bilindiği gibi sadece
Bornova ilçesine gerçekleştirilmedi fakat bu kitabı okuduğunuzda
mübadillerin yerleştirildiği diğer şehirlerde ne kadar çok ve
benzer sorunlarla karşı karşıya kaldıklarını anlayabilirsiniz.
Belki bu nedenledir ki Batılılar tarafından alınan bu yanlış
kararın neredeyse 100 yıllık bir süre geçmesine rağmen hala
taze ve hala kapanmayan yaraları varlığı ile karşı karşıyayız.
Mübadele Batı'nın dayattığı ve
milyonlarca insanın hayatını felçe uğramasına neden olan bir
karardır. Günümüzde Batı için yanıp tutuşanlar ve hayranı
olanların Batı'nın dar zihniyle bizler için aldığı kararların
sakıncalı olabileceği gerçeğini artık görmeliler.
10 Ekim 2017 Heidelberg
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder