3 Temmuz 2017 Pazartesi

Hanefi Avcı 'Haliç'te Yaşayan Simonlar' Bir Kitap Bin İnsan


Kitap iki bölümden oluşuyor. Birinci bölüm devlet kurumlarının kof olduğunu, basit sorunları bile çözme yeteneğine sahip olmadığını, yetersiz teknoloji, yetersiz istihbarat toplama ve benzeri alanlarda ne kadar ağır ve yavaş çalışıldığına şahitlik ediyoruz. Hanefi Avcı'nın polislik mesleği gereğince ve görev aldığı şehirlerde ki olayların ve anılarının özellikle 1980'li yıllarda yaşanması ve o yıllarda Türkiye'nin pek çok konuda ne kadar yetersiz olduğunu tüm çıplaklığı ile anlatıyor yazar. Kitabı okurken 90 yıllık cumhuriyetin nasıl ayakta kalmış şaşıracaksınız. Ihaleler hileli, tapu, trafik, gümrük ve daha bir çok devlet kurumunda rüşvetciliğin, adam kayırmacılığının ve torpilin normal hale geldiğini Avcı'nın anılarıyla ve tecrübeleriyle öğreniyoruz. Bizler saf saf yaşarken birileri haksız elde etikleri paralarla salatanat hayatı sürüyor. Mit'in, pkk, dhkp/c ve mersinde örgüt ayağı oluşturulan müslüman kardeşler gibi daha pek çok konuda bilgisiz olduğunu şans eseri bazı olayları çözmeleri devlet kurumlarımızın acemice çalıştığını anlatıyor bize. Bu ciddi konularda yabancı istihbaratının bizim ihtibaratımızdan daha çok bilgi sahibi olduğunu da anlatıyor yazar. Özellikle PKK'nın ne olduğunu Almanlar öğretiyor bize. Devletin veya devletin arkasında ki gizli ellerin, kasıtlı olarak psikolojik harekatta bulunarak halkı birbirine karşı kullandığı yani devlet, halkını rejime muhalefet edenlere karşı kışkırtmış, bizzat kendi vatandaslarını yine kendi vatandaşları olan rejim muhaliflerine karşı fiili saldırılarda bulunması için kullanmış ve kullanmak istemiştir.
Kitabın can alıcı bölümü ise ikinci bölüm. Cemaatin sinsice çalışarak devleti oluşturan kurumların yerle bir olduğunu, koca devletin içten içe eridiğini, adalet ve güvenlik kurumlarının adaletsiz ve güvensiz hale nasıl dönüştürüldüğünü ve bu durumun farkinda olan devlet görevlilerinin buna karşı gelmediğini veya gelemediğini okuyacaksınız. Cemaat hileyle, yalanla sahte ve düzmece evraklarla, santajlarla, akla gelmeyecek çeşitli yöntemlerle kendilerine engel olabilecek ve önemli mevkilere sahip vatansever, Atatürkçü ve dürüst insanların hayatlarını karartarak, tuzağa düşürerek, haysiyetleriyle oynarak etkisiz hale getiriyor ve hedefledikleri sonuca hızlı adımlarla koşuyorlar. Hedefi Türkiye Cumhuriyetini yıkmak olan cemaatin gerçek yüzünü okuyabileceğiniz ender kitaplardan biri Haliç'te Yaşayan Simonlar. Çocuklarımıza bu kitapları ders kitabı olarak okutmaya ve cemaatin ne kadar tehlikeli bir yapı olduğunu göstermeye mecburuz. Bu kitap 90 yıllık Türkiye cumhuriyetinin nasıl yıkılma aşamasına getirildiğini gösteren gerçek bir baş yapıt. Hala birileri bu ülkede herşey güllük gülistanlik türküleri söylüyorsa biliniz ki o kişi haindir. Elele tutuşup Türkiye Cumhuriyetinin yıkılışını izliyoruz. Bizi bu günlere getiren ve bizi yönetmek icin bizlerden oy alanlara, ben aydınım diye geçinip memleketin süreklendiği bataklıüı göremeyen sahtekarlara yazıklar olsun. Göz şöünde bulunan tüm isimler neredyese ihanetin bir aktörü halindeler. Yazıklar olsun damarlarında asil kan barındırmayan ve değerlerime saygı duymayan emperyalizmin uşaklarına... Bu truva atları her yerdeler ve bizleri kandırmaya devam ediyorlar. Herşeyi sorgulayın, kimseye inanmayın. Ve okuyun çok fazla okuyun. Önce bizler aydınlanmalıyız yoksa karanlığa gömüldüğümüzün farkına varamayacağız. Bize ışık sunanlar bizden değil.
2 Mart 2016 Heidelberg

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder