24 Haziran 2017 Cumartesi

Mehmet Beşeri 'AKLIEVVELLER' Bir Kitap Bin İnsan

Bir Kitap Bin İnsan 'AKLIEVVELLER' Mehmet Beşeri




Padişahım Çok Yaşa, Bazen Turuncu, Bazen Kırmızı Devrim, Şifre/Bizim Ölülerimiz, Godoşname kiaplarında ele aldığı, Türkiye'nin siyasi tarihinin görünmeyen yönlerini okuyucuya sunan ve yaptığı kökenbilimi ile ilgili araştırmalar sonrasında ülkemizdeki sanat, müzik, basın, siyaset ve devlet kamu ve kurumlarında ve daha pek çok alanda bulunanların Türk olmadığını, ve bu kurumların içimizdeki etnik kökenlerin yönetiminde olduğunu ve verdikleri zararı olay ve belgeleriyle açıklıyor. Hiç kimsenin inancı, ırkı, rengi, kilosu veya boyuna göre ayırt etmiyoruz ve karışacakta değiliz. Lakin söz konusu unsurlar ülkemizin dirlik ve beraberliğine zarar verecek bir boyuttaysa buna dur demek vatandantaşlık görevimiz olmalıdır. Ülkemizin içinde bulunduğu bu kaos ortamının sorumluluğunu tek başına iktidara yüklemek ise yapılabilecek en büyük hatadır. Bu kitaplar okunduğunda iktidarın yanı sıra muhalefet görevinde bulunanlarında aslında yıllardır ülkemiz üzerine oynanan oyunların bir parçası olduğunu ve dış güçlerin kontrolüyle hareket ettiğini göreceksiniz. Türkiyenin nasıl işgal altında olduğunu çok iyi anlatıyor bu kitaplar. Atatürkçü görünenlerin Atatürkçü olmadığını, Türk, Kürt görünenlerin Türklük ve kürtlük ile alakalarının bulunmadığını, dinadar görünerek bize islamı anlatanların aslında hiç birinin müslüman olmadığını kavramanıza, görmemize yardımcı olacak kitaplar bunlar. Mustafa Kemal Paşam'ın ölümüyle ülkemizin kimler tarafından yönetildiğini, ve ülkemizin bazen az bazen ne kadar çok emperyalizme peşkeş çekilişini anlatıyor bu kitaplar. Bu kitaplar okunduğunda 'Türkiyenin Hiçbir Zaman Türklerin' olmadığını anlayacaksınız. Bu anlamı çıkardığınızda ülkemizdeki mevcut oyunları ve kaynağını daha iyi idrak edebileceksiniz.

Yazarın son kitabı 'AKLIEVVELLER'e gelirsek yazar bu kitabında yukarıda belirtiğim tüm kitaplarının kısa analizini ve günümüz sorunlarına dair yazdığı makalelerini bir araya getirerek okuyucusuna sunmuş. Kitabın ismi her nekadar AKLIEVVELLER ise de, bu kitabın ana teması bizlerin ne kadar aklıevvelsiz oluşumuzdur. Yazar bu derdini en güzel şu paragrafı ile açıklıyor ve diyor ki; 'Bu toplum, Süleyman Demirel'i kabul etmeseydi, ne Özal, ne Çiller, ne RTE, ne Gül ne de benzer türevleri, bırakın bu ülkede politika yapmayı, cezaevlerinde meydancılık dahi yapamazlardı.' Türkiye'nin ve bizlerin gerçek sorunu burada gayet net ve açık. Görüyorsunuz suç bize ve suç işlemeye devam ediyoruz.

Sürekli olarak değiştirilen ve yaratılan suni gündemlerle bizler kandırılıyoruz. Bu nedenle yaşadığımız çağda kim hain kim değilin cevabını bulmakta zorlanıyoruz. Türkiye de hiç bir şeyin normal olmadığı çok açıktır. Gündemi iyi takip etmeli ve kim kime hizmet ediyor bunu çok iyi görmeliyiz. Her kalemizin işgal altında olduğu bir gerçektir. Türkiye gerçekten Türk'lerin olsaydı bugün bambaşka bir Türkiye de yaşıyor olurduk. Demek ki her suçu iktidara yamamak yandaş medyanın üzerine atmak yeterli değil. Bunların bizi kandırdığı su gibi aşikar. Esas dikkat etmemiz nokta bize Atatürkçü, solcu, demokrat, laik muhalefet gibi görünen kişilerin ne kadar bizden olduğu ve ne kadar empperyalizme kölelik ettiklerini görebilmektir. Beşeri'nin önceki kitaplarında bu isimler detaylıca anlatıldığı gibi bu kitabında da bu isimler verilmiştir okuyucu. Unutmayalım ki 'AKLIEVVELLER' i unutmamaya mecburuz bunun içinde aklıevvelsizliğimi okuyarak geliştirmeye ve günümüz sorunlarını buna gire analiz etmeliz. Kitapsız kalmayın, sevdiklerine pahalı eşyalar hediye etmek yerine kitap hediye edin. Karanlıklardan aydınlığa geçmemizin yegane yolu kitaptır.
Okuyun ve okutun!

24 Haziran 2017 Heidelberg



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder