Zübeyde'nin Sarı Paşası Atatürk Cilt 1
Prof. Dr. Kemal Arı Bir Kitap Bin İnsan
Bazı kitaplar vardır her yaş
grubuna, görüşü, inancı her ne olursa olsun herkese rahatlıkla
tavsiye edebileceğiniz ve yine her yaş grubuna rahatlıkla hediye
olarak alabileceğiniz kitaplardır bunlar. Ve bu kitapları
sıkılmadan, ara vermeden bir solukta okumak isterseniz. Prof Dr
Kemal Arı'nın Eylül sonunda kitap raflarında iki cilt ve özel
bir kutu içinde yerini alan Zübeyde'nin Sarı Paşası Atatürk 1
ve 2, bu tarz bir kitap. Kitabın içeriğinde Mustafa Kemal Paşam
olunca kitap ayrı bir anlam ve değer kazanıyor.
Kitap Prof. Dr. Kemal Arı'nın belli
dönemlerde kaleme aldığı yazılardan oluşuyor. Bu yazıların
ortak özelliği ise Mustafa Kemal paşam ve onun büyük eserine
ait. Kitabın ismi her ne kadar Zübeyde'nin Sarı Paşası Atatürk
olsada kitap Zübeyde hanımın oğlu olan Mustafa Kemal Atatürk'ün
Emperyalizmle mücadele ederek nasıl bağımsız çağdaş bir
Türkiye Cumhuriyeti yarattığını kurtuluş savaşı kronolijisi
takip edilerek anlatılıyor. Yazar Atatürk için; 'O, vahşi ve
ırkçı kapitalizmin şahlandığı bir zaman diliminde ve tarihsel
evrede, ulusuna önderlik ederek, emperyalist saldırıları öz
yurdunun topraklarında yenmeyi başarmış büyük bir kahramnadır'
diyor.
Zübeyde'nin Sarı Paşası Atatürk cilt 1, kitabının ilk hikayesi Zübeyde hanım'ın ölümünün Atatürk'e
haber verilmesi ile ilgili. Zübeyde hanım ağır hastadır ve umut
yok gibidir. İzmir'den gönderilen şifreli telgraf çözüldüğünde
durumu Gazi'ye nasıl anlatılacağı telaşı başlar, Atatürk
durumu anlar ve 'Annemin öldüğünü biliyorum' der. Hikaye Zübeyde
hanım ile oğlunun arasında hep özlem olduğunu anlatır. Zübeyde
hanım hiç istemezdi oğlunun asker olmasını ama Mustafa'nın
isteğine de karşı gelmeyi hiç düşünmedi. Ve 15 yaşında
Manastır Askeri Lisesine girer Mustafa ve Zübeyde hanımın ölümüne
kadar hiç bitmeyecek olan özlemi başlamış olur bu şekilde.
Dile kolay bir ülke kurtaracak bu yiğit.
Atatürk'ün Manastır askeri
lisesinden cumhuriyetin kuruluşuna kadar geçen dönemlere ait
toplumu ilgilendiren ve her biri bilinmesi gereken kahramanlık
hikayeleri mevcut kitapta. Örneğin pek bilinmeyen Albay Reşat
Bey'in intiharı. Neden ve niçin intihar etmiştir Albay Reşat bey,
Çiğiltepe'nin isimsiz kahramanıdır Albay Reşat, Çiğiltepe'nin önemi ve Albay Reşat'ın unutulmaması gereken bir kahraman olduğunu
öğrenebileceksiniz bu hikayede. Bu arada Albay Reşat bey Türk
yazar şair ve devlet adamı Ziya Paşanın oğludur. Kitapta ismi
geçen kahramanlardan sadece biridir Albay Reşat bey, İzmir'in unutulan
fatihi Yüzbaşı Şerafettin, Antep'in kahramanı kara yılan,
Çanakkaleyi geçilmez yapan isimsiz kahramanlar, düşmana Sakarya'da
geçit vermeyerek, Ankara'ya ulaşmalarına izin vermeyen ve adım
adım ve ölümüne düşmanın üzerine yürüyerek işgal ordularının
İzmir de denize döken sayısız kahramana adanmış özel bir
kitap. İlk paragrafda belirttiğim gibi bu kitap herkese her kesime
hitap ediyor.
Bu kahramanları bilmeyenler yanlış bir tarihi
bizlere sunuyor ve sunulan bu yanlış tarihi gerçek sanarak
inanıyoruz. Arı, bazı hikayelerde de bu kasıtlı yapılan yanlış
tarih ile kandırılmak istenen halkımıza olayı doğru anlatarak
bilgilendirme görevi üstleniyor. Örneğin Selanik belediye
başkanının Atatürk'ün doğum yerinin bilinen ev olmadığını,
langaza'da doğduğunu belirten yanlış bilgilendirmenin kafa
karıştırmak ve bu haberlerin doğruluk payının olmadığını
asıl amacının Atatürk ile ilgili bilinen gerçekleri yok ederek
kafa karışıklığına neden olmak olduğunu belirtiyor. Yine buna
benzer 40 bin altın masalı ilede belli bir kesimin inatla Mustafa
Kemal Atatürk'e çamur atma telaşında olduklarını göstererek
olayın gerçeğini okuyuculara aktarıyor. Ayrıca Birinci İnönü
savaşı olmadı, Lozan bir hezimettir gibi Türk toplumunun kurtuluş
savaşından ve devamında bağısızlığını simgeleyen önemli
günlerin ve olayların tarihi hiç bir delili olmadan gerçeklikten
uzak, aklı izahı bulunmayan savlarla yok edilmek istenmesinin önüne
geçerek mevcut yanlış bilgileri birer birer çürütüyor. Cehalete karşılık bilgiye kanıtlarla yok ediyor bu asılsız iddiaları.
Okumanız ve okutulmasına destek
vermeniz gereken önemli bir kitap 'Zübeyde'nin Sarı Paşası
Atatürk cilt 1' kitabı. Yaklaşan önemli günlerde sevdiklerine
armağan edebileceğiniz çok değerli bir kitap. Zübeyde'nin Sarı
Paşası Atatürk'ün, aklını, cesaretini, ileri görüşcülüğünü
ve vatan sevgisini her zaman ön planda bulundurarak emperyalizmi
nasıl dize getirdiğini ve enperyalizmin bu topraklar üzerinde ki
emellerine kavuşma izni vermediğini ve çağdaş tam bağımsız
bir Türkiye Cumhuriyeti kurduğunu göreceksiniz. Atatürk'ün
bilgi, azim ve kararlılığına saygımız sonsuz.
Emperyalizm demişken Atatürk'ün
ABD'li General Harbord ile görüşmesindeki şu anlamlı konuşmayı
aktarmamak olmaz diye düşünüyorum.
General Harbord 'Bir milletin
intiharına mı şahit olacağız' düşüncesiyle Anadolu'ya gelir ve
incelemeler yapar. Amacı Anadoluda Amerikan mandası kurulup
kurulamayacağıdır. Kendisine verilen ermeni bir çevirmeni ret
eder ve Türk asıllı bir çevirmen ister. General Harbord Sivas'ta
Atatürk ile buluşur.
Harbord; 'Tarihinizi okudum. Çok
büyük işler yapmışsınız... Ancak şu an ki halinize bakalım.
Her taraftan sarılmış durumdasınız. Zaman zaman insanların
intiharına şahit oluyoruz; şimdi de bir milletin intiharına mı
şahit olacağız?'
Bu konuşma
esansında Mustafa Kemal Aatatürk gerilir ve elinde ki tespihin ipi
kopar ve tespihin taneleri yere dağılır. Mustafa Kemal Paşam
eğilir ve tespih tanelerini toplamaya başlar ve bir yanda da
konuşur.
'Sayın general! Bu millet,
emperyalistlerin kirli çizmelerinin altında ölmektense kendi öz
evladının kollarında ölmeyi yeğler. Bu bizde milli bir ananedir.
Ama ben onu öldürmeyeceğim; bu tespih tanelerini topladığım
gibi, ondan bir bütün yaratacağım ve zafere ulaştıracağım. Ya
İstiklal Ya Ölüm'
General harbord bu
söz karşısında söyleyecek söz bulamaz yerinden kalkar kapıya
doğru gider. Kapıdan çıkmak üzereyken, döner ve şunları
söyler:
'Sizi kutlarım... Bizde olsak,
bizde aynısını yapardık!'
Değerli dostlar
yaşadığımız topraklar küresel çetelerin kirli oyunları ve
emelleri için hallaç pamuğu gibi karmakarışık hale
getirilmektedir. Çıkar ve menfaat savaşı yaşanmaktadır. Bu bir
savaştır. 3. dünya savaşıdır. Açlık çeken kapitalizm
midesini doldurabilmek için bölgenin zenginliklerini ele geçirme
savaşıdır. Bu kaostan bu sonu belirsiz kargaşadan kurtulmanın
tek yolu Mustafa Kemal Atatürk'ü yeniden keşfetmek ve yeniden
doğru anlamakla mümkündür. Kurtarıcıyı uzaklardan aramaktan
ziyade bize bağımsız bir ülke bırakan Mustafa Kemal Paşamdır.
Kurtuluş reçetesi Mustafa Kemal Atatürk'ün fikirlerinde
bulabiliriz. Mustafa Kemal Atatürk doğru anlamaya ve doğru anlatmaya mecburuz.
2 kasım 2010
Heidelberg
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder