Bir Kitap Bin İnsan
Mehmet Beşeri 'Şifre Bizim
Ölülerimiz'
Önelikle kimseye dininden, ırkından,
renginden, dilinden dolayı kinimiz düşmanlığımız yok. Ayrım
yapmaksızın seviyoruz insanları. Peki bu özelliğimiz ülkemizi
kaybetmek için yeterli bir neden bir neden olabilir mi? İşte
Beşeri'nin bu kitabı birazda bunu sorguluyor ve bizimde
sorgulamamız gerektiğinin altını çiziyor.
Aziz Nesin soyismi ile ilgili yaptığı
açıklama şöyledir.
“1934
yılında soyadı kanunu çıktı. Herkes kendisine soyadını
kendisi seçtiği için, insanların bütün gizli aşağılık
duyguları ortaya çıktı. Dünyanın en cimrileri ‘Eli açık’,
dünyanın en korkakları ‘Yürekli’, dünyanın en tembelleri
‘Çalışkan’ gibi soyadları aldılar. Her türlü yağmada hep
sona kaldığım için, güzel soyadı yağmasında da sona kaldım.
Bana, ortada böbürlenebileceğim bir soyadı kalmadığından,
kendime ‘Nesin’ soyadını aldım. Herkes ‘Nesin’ diye
çağırdıkça ne olduğumu düşünüp kendime geleyim istedim.”
der Nesin. Şifre bizim ölülerimiz kitabı da Mehmet Beşeri'nin
soyisimler üzerine yaptığı titiz çalışmalar sonrası
içimizdeki Hristiyan, Yahudi, Ermeni ve benzeri grupların
kaybolmamaları ve birbirlerini daha kolay tanımaları için hangi
soyisimleri aldıklarını okuyacaksınız. Kitabı okudukça çarpıcı
bir gerçeklikle karşılaşacaksınız. En iyi Atatürkçü, en iyi
alevi, en iyi sünni, en iyi dindar, en iyi hoca, en iyi laik, en iyi
Cumhuriyetçi, en iyi solcu, en iyi Türkçü, en iyi Kürtçü hep
bu özel statüde olanlar yani gerçekte müslüman ve Türk
olmayanların yani Hristiyan, Yahudi, Ermeni ve türevlerinin
olduğunu göreceksiniz. Ve ne gariptir ki Türkiyenin sanat, medya,
sanayi, iş dünyası ve siyasetin bu seçilmiş zümrelerin elinde
olduğunu okuyacaksınız. Türkiye'yi Türklerin yönetmediği ve
Cumhuriyetin kuruluş yıllarından günümüze kadar olan bizlerin
mülüman ve Türk görünümlü isimlerce yönetildiğine dair
dipnotlar bulacaksınız bu kitap da , ayrıca genç Cumhuriyetin
temellerini dinamitlemek için çıkarılan Dersim isyanında gizli
Ermenilerin rolüne tanıklık edeceksiniz. Şifre Bizim Ölülerimiz
de kendi ülkemizde azınlık durumuna düştüğümüz gerçeğini
bulacaksınız. Bu kitabı okuyarak belki birazda olsa ülkemizin
içinde bulunduğu bataklığın kimler tarafından yaratıldığını
anlayabilirsiniz.
Okumanız ve hep
okutmanız dileğiyle.
10 Şubat 2017
Heidelberg.
